9 Ekim 2024 Çarşamba

ORHAN PAMUK "KARA KİTAP"

 


Kara Kitap 📖 Orhan Pamuk 

Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un ilk olarak 1990 yılında yayınlanmış olan romanıdır. Postmodern tarzda yazılan roman, bireyin kimlik sorununu ele almasının yanında Batı ve Doğu arasında kalan İstanbul’un da kimlik sorununa değinmektedir. Çok katmanlı yapıya sahip olan Kara Kitap aynı zamanda dönem romanı özelliğindedir.

Galip, İstanbul’da yaşayan bir avukattır. Galip’in çocukluk aşkı, amcasının kızı ve karısı Rüya, bir mektup bırakarak nedensiz yere evi terk eder. Galip, onu İstanbul sokaklarında aramaya başlar. Aynı zamanda Rüya’nın üvey kardeşi, köşe yazarı Celal Salik te aynı anda ortadan kaybolmasıyla Galip, onun yazılarından da anlamlar çıkarmaya çalışırak onları bulma gayesiyle İstanbul sokaklarında iz bulmak için dolaşır. Celal Salik’in yazılarıyla hangi ipucunu takip edeceğinin bilinmediği, detaylarla dolu bir dönem portresi çizmiştir.

Galip bu süreç ilerledikçe Celal’in evinde kalmaya, onun elbiselerini ve eşyalarını kullanmaya, onun yerine yazılar yazmaya başlar. 

Yazar, karısını ve Celal’i ararken aslında kendini bulan bir karakter üzerinden kendi olamamak düşüncesine, doğu batı çatışmasına farklı bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Galip romanın sonunda değişmiş olarak kişisel öyküsünü tamamlamıştır.


Altını çizdiğim satırlar 📝 

*Az yaşıyoruz, az görüyoruz, az biliyoruz; bari hayâl edelim.

*Sanki bildiği, ama bildiğini bilmediği bir yerdeydi..

*Kendim olamazsam onların olmamı istedikleri biri oluyorum ve onların olmamı istedikleri o insana hiç katlanamıyorum ve onların olmamı istedikleri o dayanılmaz kişi olacağıma hiçbir şey olmayayım ya da hiç olmayayım daha iyi diye düşünüyordum.

*Böylece hayatımın ilk yarısını bir başkası olmak istediğim için kendim olamadan, ikinci yarısını da kendim olamadığım yıllar için pişman olduğum için bir başkası olarak geçirecektim.

*İnsanın kendisi olmasına bir türlü izin vermezler, insanı bırakmazlar kendisi olsun diye, hiçbir zaman bırakmazlar.

*Bu sabah uyandığımda aynı kişi miydim ben? Aynı kişi değilsem sorayım o zaman: Kimim Allahaşkına ben?

*Kendi keşfi bütün hayatıydı, bütün hayatı da kendi keşfi.

*Kırk yılın tekinde kendim olabildiğim için, sonunda kendimi sevebilmiştim!

*Arada bir dünyaya bir başkasının gözlerinden bakabilmeyi bilmek gerek, demişler. Asıl o zaman dünyanın ve insanların esrarını kavramaya başlarmış insan..

*Hafızamız, biz yaşlandıkça fazla yük taşımak istemeyen huysuz bir yük hayvanı gibi attığı ağırlıklar en sevmediği yükler midir, en ağırları mı, yoksa en kolay düşenler mi?

*Bazı şeyleri yalnızca hatırlamayız, bazı şeyleri ise hatırlamadığımızı bile hatırlamayız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder