9 Haziran 2020 Salı

TURGENYEV "BABALAR VE OĞULLAR"




Panslavist ve Nihilistler

"Babalar ve Oğullar", Ivan Turgenyev’in 1862'de kaleme aldığı başyapıtıdır. Eser nihilizm "hiççilik" konusunda yazılmış ilk roman olma özelliğini taşır. "Babalar ve Oğullar" geleneksel değerlerin tümüne karşı çıkan öfkeli genç karakterin edebiyat sahnesine ilk kez çıktığı romandır. 19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya'da geçen Turgenev'in Babalar ve Oğullar adlı eseri,  batılılaşma etkisindeki gençlik ile, muhafazakâr kuşağın çatışmalarını anlatır.
Romandaki babalar, 1840’ların liberalleridir; oğullar genç kuşağı temsil eden "hiççi" nihilistlerdir.
1840 Rusya’sında yaşanan geleneksellik ile bireysellik arasındaki çatışma romanın merkezini teşkil eder. Turgenyev "Babalar ve Oğullar"da reformist akımla, radikal akımın çatışmasından oluşan nihilizmi vurgular. Kuşakları etkileyen akımların kavgası "Babalar ve Oğullar", 19. yüzyıl Rus toplumunun gerçekçi bir portresini çizer. Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan "Babalar ve Oğullar", Rusya’daki politik tarihin önemli bir noktasına ışık tutar; eski toprak düzeninin değişmeye başladığı, serflerin özgürlüklerine kavuşturuldukları bir dönemde yaşanan kuşaklararası çatışma, fikir ayrılıklarının oluşturduğu tüm çalkantılar ustaca sergilenir; yeni ile eskiyi, muhafazakarlıkla devrimciliği karşı karşıya getirir.
Babaların değerlerine kesin bir dille karşı çıkan oğullar ve bu karşı çıkış karşısında afallayan babaların durumu tüm dramatikliğiyle aktarılır. Babalar yumuşak huylu, sevgi dolu, şefkatli,
ürkek, kibar ve alabildiğine anlayışlı kişiler olarak çizilirken ; oğullar Nihilist "Hiççilik" felsefesini savunan, hiç bir değere saygı göstermeyen, her türlü kuralı reddeden, kaba ve alabildiğine anlayışsızdır.
Eserdeki ana karakter Bazarov, zamanının inançsız, isyankâr, devrimci, reddiyeci kişiliği en iyi şekilde temsil eder.

ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR 📝

* Bırakalım artık bu sacmalıkları bir kenara. Gökyüzü ne kadar da güzel.

* Ben şunu söylemek istiyorum ki "asilzadelik" bir ilkedir. Çağımızda ise ancak erdemsiz ya da boş insanlar ilkesiz yaşayabilir.

* Siz her şeyi yadsıyorsunuz, daha doğrusu her şeyi yıkıyorsunuz. Ama yalnız yıkmak değil, yapmak da gerekiyor.

* Oysa asıl konu günlük ekmeğimiz, bizi boğarcasına üzerimize çullanmış boş insanlardır.

* Bizi harakete geçiren, yararlı olduğunu kabul ettiğimiz şeylerdir.

* ...mezarda ne denli tutkulu, günahkâr, isyankâr bir yürek yatıyor olursa olsun, üzerinde yetişen çiçekler gene de masum gözleriyle uysal, sakin bakar bize: Yalnızca ebedi huzurdan, doğanın "kayıtsız", büyük huzurundan değil, ölümsüz barıştan, sonsuz yaşamdan da söz ederler...

* Her davranış, çocukların dediği gibi yapmacık oluyordu. Başka deyişle davranışları basit, doğal olmuyordu.

* Yoruluncaya kadar yürüdü. Öyleyken, içinde o bir şeyler aranan belirsiz, üzgünlükle karışık özlem hâlâ dinmiyordu.

* En önemli şey kişiliktir sayın bayım, kişilik! İnsanın kişiliği kaya gibi dayanıklı olmalı, çünkü her şey onun üzerine kurulur.

* "Fakat nasıl olur da , şiir inkar edilir? Sanata, doğaya nasıl duyarlı olunmaz?"

* Yaşayabileceğim süre de, benden önce var olan , benden sonra da devam edecek olan sonsuzlukta ölçülünce o kadar önemsiz ki !

* Ben kimsenin düşüncesini paylaşmam: Benim kendi düşüncelerim vardır.

* Çağdaş gençlerin nasıl konuşması gerektiğini öğren! Böyle düşünürseniz, gençler sizin arkanızdan nasıl gelmesin? Eskiden okuyup öğreniyordu gençler; çevrelerinde cahil tanınmak istemediklerinden ister istemez öğrenmeye çalışıyorlardı. Ama şimdi şöyle demek yeterli oluyor onlar için: “Dünyada her şey saçma!” Bu kadarla iş bitiyor! Tabii bundan keyif alıyor gençler. Eskiden de saçmalayanları vardı kuşkusuz, ama şimdi nihilist olup çıktılar.

* "Siz sevmek istiyorsunuz," ... "Oysa sevmeyi beceremiyorsunuz, işte sizin mutsuzluğunuzun nedeni bu."

* "Düşünün ki sevilmeden sevmekten daha feci bir şey yoktur."

* Her insan kendi kendini eğitmek zorundadır...

* Duygularımın etkisiyle her zaman olumsuz düşünürüm. Yadsımaktan hoşlanırım, benim yapım öyledir, hepsi o kadar!

* Zaman (bilindiği üzere) bazen kuş gibi uçar gider, bazen sümüklüböcek gibi ilerler; ama insanın en çok hoşlandığı, onun çabuk mu, yavaş mı geçtiğini fark etmemesidir.

* Doğru dürüst bir kimyager herhangi bir şairden yirmi kat daha faydalıdır.







İvan Sergeyeviç Turgenyev Rus şair, yazar, oyun yazarı, çevirmen.(1818 - 1883)
Rus edebiyatının en büyük realist yazarlarındandır.
Eserlerinde döneminin düşünsel akımlarını, toplumsal çelişkileri, Rus asilleri ile köleler arasındaki uyuşmazlığı realist biçimde yansıtmıştır.
Edebiyatı sosyal gelişmenin bir aracı olarak görmüş; roman, öykü, tiyatro türlerinde eserler vermiştir.

Turgenyev Eserleri :
Bir Avcının Notları(1852-Öykü)
Rudin(1855-Roman)
Asilzade Yuvası(1855-Roman)
Arefe(1858-Roman)
Babalar ve Oğullar (1862-Roman)(nihilizm konusunda yazılmıs ilk roman)
Tuğbay(1867-Öykü)
Ham Toprak(1876-Roman)
Duman(1870-Roman)
Bozkırda Bir Kral Lear (1870-Öykü)
İlk Aşk (roman)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder