12 Nisan 2020 Pazar

BALZAC "GORİOT BABA"


#Balzac 📖 

Romanlarda gerçekçilik akımının öncüsü olarak kabul edilen Balzac'ın kitaplarının ortak özelligi büyüleyici betimlemeleri, okurken gözünüzün önünde her detay karşınızdaymış gibi tüm teferruatlarıyla gelivermesini sağlamasıdır.
Honore de Balzac,  eseriyle bir "İnsanlık Komedyası" oluşturmak istemiştir ve Goriot Baba romanını bu maksatla yazmıştır ve daha sonra yazdığı eserlerdeki tüm karakterleri birbiriyle ilişkilendirmeye çalışarak bu amacına ulaşmak istemiştir. Bu nedenle Goriot Baba, yazarın kafasındaki "İnsanlık Komedyası" planın ilk parçası olmaktadır.
Balzac eserlerinde ihtilal sonrası Fransa'nın edebî kesitini çizerek Fransız burjuvazisinin atmosferi, alışkanlıkları, gelenekleri ve yaşam tarzını hicvetmiştir.
Goriot Baba bir "karakter romanı" özelliği taşıyan realist akımın başarılı bir örneğidir. Roman, 1820 yıllarının Paris yaşamını, Fransız toplumundaki sınıf ayrımını, üst tabaka ve alt tabaka arasındaki derin uçurumu, düşenler ile yükselmeye çabalayan insanların hayatlarını, insanlığın dramlarını ve trajik olayları anlatır. 
Balzac, karakterlerini hem dış görünüşleriyle hem de ruhsal dünyalarıyla ayrıntılı bir biçimde betimlemiştir. Yazar, olayları süzgeçten geçirerek özlü bir hale getirip anlaşılması kolay bir olay örgüsü oluşturmuştur.
Romanda karşılıklı konuşmalara uzun uzun yer verilmiştir.
Goriot Baba, üçüncü kişi ağzından yazılmıştır. Romanın en önemli merkezi olan Vauquer Pansiyonu’nu anlatan, mekanı ve kiracılarını bilen herhangi bir kişi olan yazar-anlatıcıdır. Bu anlatıcı da romanın diğer kahramanları gibi kurgusaldır.
Romanda sefalet ve ihtişam içiçe verilmiştir; başkarakter Goriot Baba fabrikatörlükten fakirliğe düşerken, bir diğer önemli karakter fakirlikten zenginliğe yükselmeye çabalayan Rsetıgnac’ın hikâyesi düşme ve yükselme tezadını ortaya koymaktadır. Giderek sefalete düşen Goriot Baba ile gitgide yükselen Restıgnac’ı aynı pansiyonda buluşturan yazar, babalarını sömürdükten sonra sokakta ölüme terk eden vefasız kızlarıyla insanlığın acımasız taraflarını ortaya koymuştur.
Romanda aktarılan diğer bir sosyal boyut; yüksek çevredeki ahlâkî yozlaşmıştık ve çürümedir; insanlarda sevgi, saygı, hoşgörü, sadakat, güven, acıma gibi insanî duygular yok olmuştur.

#GoriotBaba 📚


Altını Çizdiğim Satırlar 📖

* Görüşlerinin hiç değişmemesiyle övünen kimse hep burnunun dikine gitmekle kendini görevlendirmiştir, insanın hiç yanılmayacağını sanan bir böndür. Kurallar yok, olaylar vardır. Kanunlar yok, durumlar vardır. Üstün adam olaylara durumlara, yön vermek üzere kaynaştırır.

* Kurumuş yürekler görmek mi daha ürkütücüdür, boşalmış kafatasları görmek mi, kim karar verebilir?

* Yelken açmış bir gemiden, dörtnala giden attan ve dans eden kadından daha güzel bir şey olmadığını kim söylemişse, dogru söylemiş.

* İnsan yüreği sevgi tepelerine tırmanırken arada bir dinlenmek fırsatı bulursa da kin duygularının dik yokuşunda pek mola vermez.

* Duygu bir düşünce içine sıkıştırılmış dünya değil midir?

* Nasıl ki şık bir elbise kadınların çekiciliğini arttırırsa, mutluluk da onlara şiirsel bir pırıltı verir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder