7 Mart 2022 Pazartesi

HARPER LEE " BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK"

 #HarperLee 📕 #BülbülüÖldürmek


Modern Amerika Edebiyatı’nda klasik bir eser olarak kabul edilen Bülbülü Öldürmek, Harper Lee’nin 1960 yılında yayımlanmış ve 1961 yılında Pulitzer Ödülü almış ilk romanıdır. Kitap, 1962 yılında aynı adla sinemaya uyarlanmıştır.

Harper Lee, romanında ırksal çatışmanın etkili bir şekilde yaşandığı 1930’ların ortasında Alabama Eyaleti’nin, Maycomb kasabasında yaşayan insanların hayatlarını okuyucuya bir çocuğun gözlerinden yalın bir uslupla anlatmıştır. Yazar, kendi çocukluğunda meydana gelen bir olaydan faydalanarak eserini kaleme almıştır.

Roman, Finch ailesin kız çocuğu Scout adlı anlatıcı karakterin, onun kendisinden bir kaç yaş büyük ağebeyi Jem, yakın arkadaşları Dill ve avukat olan babaları Atticus’un hikayesini içermektedir. Bu dört ana karakterin hikâyesi çevcevesinde; ırkçılık, ayrımcılık, adalet, özgürlük, eşitlik, cinsiyet, ergenlik gibi hassas konular sade ancak oldukça etkili bir dille aktarılır.

Romanının ilk yarısında 1930’lu yılların başındaki büyük ekonomik bunalım sırasında avukat Atticus Finch ve ailesinin yaşamı, gizemli komşularıyla olan ilişkileri; ikinci yarısında ise siyahi bir adamın haksız yere yargılanması ve sırf siyahi olduğu için kasabanın önyargılarına, cehaletine, ayrımcılığına maruz kalması aktarılır. 

Romanın ismini aldığı “mockingbird” alaycı kuş denilen bir kuş türüdür. Avukat Atticus Finch’in çocuklarına bir “mockingbird”ü asla vurmamaları ile ilgili bir uyarısı yer alır. Çünkü bu kuşlar bizleri eğlendirmek için vardır ve zararları yoktur, mecazı olarak sesi çıkmayan masum zararsız insanlar kastedilmiştir.

Roman, 18. yüzyıl Gotik edebiyatının geleneklerini temel alarak Güney’in görünürdeki saygınlığının altında yatan rahatsızlık verici gerçekleri aktarmak için Güneyli Gotik olarak adlandırılan edebiyat akımıyla yazılmıştır. 

Yurttaşlık Hakları Hareketi’nin yükselişi döneminde yayınlanan roman, yumuşak tonuna rağmen bu akımdaki romanlarda olduğu gibi ırksal nefretle yüzleşmek zorunda kalan Güney’in görünümünün altındaki dehşeti ortaya koymuştur. 

Yazarın ikinci kitabı "Tespih Ağacının Gölgesinde" 2015 yılında yayınlanmış, Bülbülü Öldürmek kitabının devamı niteliğindeki roman, ilk romanın 20 yıl sonrasında yine Alabama eyaletinde geçmekte ve ilk eserdeki küçük çocuğun büyüdükten sonra, siyahların mücadalesine verdiği desteği konu almaktadır.


#AltınıÇizdiğimSatırlar 📝

* “İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.”

* “Yalnızca tek bir insan türü varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar.”

* İnsanların başına ne geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde nelerin olup bittiğini, ne sırların gizlendiğini...

* "Her şeyden önce," dedi, "basit bir sır öğrenirsen her türlü insanla anlaşman kolaylaşır. Bir insanı anlayabilmek için o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin..."

* "Sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır" demişti.

* Avukatların ve yargıçların sanki saplantı haline getirdikleri, dağlarla ilgili gizemli düşünceler bende de olsaydı Alexandra halayı Everest Dağı'na benzetirdim; çocukluğum boyunca soğuk varlığıyla hep oradaydı.

* Bütün çocuklar küfürlü konuşma evresinden geçer, zamanla, küfürlü konuşarak dikkat çekemediklerini görünce küfürlü konuşmayı bırakırlar. Öfke öyle değildir.

* Daha başlamadan yüz yıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez.

* İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.

* Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır.

* Onun için ille de bir şey söylenecekse, gerçek anlamda uygar bir insan olduğu söylenebilir. Nişancılık tanrı vergisidir, bir yetenektir...ah, ama yeteneğinizi kusursuz hale getirmek için çalışmak gerekir ama nişancılık piyano çalmak falan gibi işlerden farklıdır. Bana sorarsanız belki de Tanrı'nın kendisine öteki canlılara vermediği haksız bir üstünlük verdiğini anladığı gün silahı elinden bıraktı. Tahminim o ki gerekmedikçe ateş etmemeye karar verdi ve bugün gerektiği için ateş etti.

* Aklı başında hiç kimse yeteneği var diye gururlanmaz.

* Avınıza sessizce yaklaşırken acele etmemek en iyisidir. Hiçbir şey söylemeyin, adım gibi biliyorum ki meraklanacak ve ortaya çıkacaktır.

* Onunla konuşmak bana ağır ağır okyanusun dibine batma duygusu veriyordu.

* "Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."

* Sanki bir gecede bambaşka bir değerler toplamı edinmiş gibiydi, onları bana da kabul ettirmeye çalışıyordu: Birkaç kez bana ne yapacağımı söylemeye kadar vardırdı işi.

* "İnsanlar kendilerinde daha çok bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar. Sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir, onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın, ya çeneni kapar ya da onlar gibi konuşursun."

* Kendi kilisemde tanık olduğum gibi yine burada da bütün din adamlarının Kadınların İffetsizliği öğretisini takıntı haline getirdiklerine tanık oldum.

* Burada herkeste bir damar vardı: İçkicilik Damarı, Kumarcılık Damarı, Kötülük Damarı, Gülünçlük Damarı....

* Birinin kötü olduğunu düşündüğü bir şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir sana, seni incitmez.

* O gün öğle sonrasının geri kalan saatleri, akrabalar geldiği zaman insanın yüreğine çöreklenen o yumuşak kasvet duygusu içinde geçti.

* Vahşi hayvanlardan oluşan bir çeteyi yine de engelleyebilirsiniz, en basitinden insan oldukları için.

* Kibirle gelen zulmetle gider.

* Kitap okumak ve tek başına bir yerlere gitmek dışında birşey yapmak istemiyordu.

* Hiç kımıltısız, ıssız bir sokaktan daha ölümcül bir şey yoktur.

* İnsanların çoğu iyidir, yeter ki sen onları bir gün gör.

* Komşular ölüm olduğu zaman yiyecek getirirler, hastalık olduğunda çiçek, ikisinin arasında da bazı ufak tefek şeyler.

* İnsanlar en tuhaf koşullarda bile her şeyi gündelik hayatta alıştıkları biçimde yapıyorlar.

* Zulüm önyargılı insanlardan kaynaklanır.



( Güney Gotik Edebiyat 📚  

( https://stringfixer.com/tr/Southern_Gothic )

Southern Gothic, özellikle Güney'in kölelik, ırkçılık, dış dünya korkusu, şiddet, "groteskle takılma ve gerçekçi ve doğaüstü unsurlar arasındaki gerilim" tarihine odaklanıyor. 

Kendilerini masum ya da kurban olarak gizleyen kötü adamlar, Güney Gotik Edebiyatında, özellikle de Flannery O'Connor'un Good Country People ve The Life You Save Your Life Be Your Own Be Your Life gibi hikayelerinde bulunur ve bize kurban ile kötü adam arasında bulanık bir çizgi verir. 


Yazarlar

Dorothy Allison (d. 1949)

Ambrose Bierce [ alıntı gerekli ] (1842–1914)

Poppy Z. Brite [ alıntı gerekli ] (d. 1967) 

Larry Brown (1951–2004)

Erskine Caldwell (1903–1987)

Truman Capote (1924–1984, ilk eserler)

Fred Chappell (d. 1936)

Brainard Cheney (1900–1990)

" Güney Gotik'in Hieronymus Bosch'u" olarak anılan Harry Crews (1935–2012)

James Dickey (1923–1997)

William Faulkner (1897–1962)

Tom Franklin (d. 1962)

William Gay (1941–2012)

William Goyen (1915–1983)

Davis Grubb (1919–1980)

Joe R. Lansdale (d. 1951)

Charlaine Harris (d. 1951)

Harper Lee (1926–2016)

Cormac McCarthy (d. 1933)

Carson McCullers (1917–1967)

Michael McDowell (1950-1999)

Flannery O'Connor (1925–1964)

Walker Percy (1916–1990)

Edgar Allan Poe , genellikle Karanlık romantizm olarak tanımlanan eser (1809-1849)

Cherie Rahibi (d. 1975) 

Anne Rice (d. 1941), özellikle The Feast of All Saints ve The Witching Hour

Frank Stanford (1948–1978), özellikle The Battlefield Where The Moon Says I Love You

Eudora Welty (1909–2001)

Tennessee Williams (1911–1983) 

Thomas Wolfe (1900–1938)

Bazıları kategoriye Eudora Welty'yi dahil etti, ancak görünüşe göre aynı fikirde değildi: "Bana öyle demesinler daha iyi!", Alice Walker'a bir röportajda aniden söyledi . 


Çağdaş kurgu Southern Gotik temalar bir canlanması gibi şekillerde çalışmalarında tanımlanmıştır Barry Hannah (1942-2010), Joe R Lansdale (d. 1951), Helen Ellis (d. 1970) ve Cherie Rahibi (d. 1975). 


Filmler

Perili Hayalet (1920)

Bataklık Suyu (1941) 

A Streetcar Named Desire (1951) 

Avcının Gecesi (1955) 

The Young One (1960) 

Bülbülü Öldürmek (1962) 

Hush ... Hush, Sweet Charlotte (1964)

The Beguiled (1971) 

Kurtuluş (1972)

Boggy Creek Efsanesi (1972)

Macon İlçe Hattı (1974) 

Texas Zinciri Testere Katliamı (1974)

Canlı Canlı (1976)

Billy Joe'ya Ode (1976)

Gün Batımından Korkunç Kasaba (1976)

Evictors (1979)

Bilge Kan (1979) 

Kıyamet Günü (1981)

Ötesi (1981) 

Güney Konfor (1981) 

Crimes of the Heart (1986) 

Melek Kalp (1987) 

Dark Yakın (1987)

Balkabağı (1988)

Et ve Kemik (1993)

Sapan Bıçağı (1996)

İyilik ve Kötülük Bahçesinde Gece Yarısı (1997) 

George Washington (2000)

Kırılganlık (2001) 

Büyük Balık (2003)

Yanlış Gözlü İsa'yı Aramak (2003)

İskelet Anahtarı (2005) 

Kara Yılan İnlemesi (2007)

Elektrik Sisinde (2009)

Kışın Kemik (2010) 

Katil Joe (2011/2012)

Çamur (2012)

Güney Vahşi Canavarlar (2012)

Sürahi Yüzü (2013) 

Güzel Yaratıklar (2013)

Joe (2013)

Stoker (2013)

Jessabelle (2014)

Temmuzda Soğuk (2014)

Gece Hayvanları (2016) [22]

Bölüm The Beguiled (2017)

Mudbound (2017)

Fıstık Ezmesi Şahini (2019)

Şeytan Her Zaman (2020) 


Televizyon dizileri

Gecenin Sıcağında (1988–1995)

Amerikan Gotik (1995–96)

Gerekçelendirilmiş (2010–15)

Kalp, She Holler (2011)

Amerikan Korku Hikayesi: Coven (2013)

Giderin (2013-16) 

Orijinaller (2013–2018)

Gerçek Dedektif , sezon 1 (2014) ve 3 (2019)

Bloodline , 1. sezon (2015) ve 2. (2016)

Vaiz (2016-günümüz) 

Outcast (2016 – günümüz) 

Ozark (2017-günümüz)

Hap ve Leonard (2016–2018)

Yabancılar (2016–2017)

True Blood (2008–2014)

Keskin Nesneler (2018)

Cloak and Dagger (2018-19)

The Act (Dizi) (2019)

Lovecraft Ülkesi (2020 – günümüz)

 

Müzik

Southern Gothic (Gotik Americana veya Dark Country olarak da bilinir), geleneksel country , folk , blues ve gospel öğelerini genellikle karanlık lirik konularla birleştiren akustik tabanlı bir alternatif rock ve Americana müziği türüdür. Şarkılar genellikle yoksulluğu, suç davranışını, dini imgeleri, ölümü, hayaletleri, aileyi, kayıp aşk, alkol, cinayet, şeytan ve ihaneti inceler. 


Fotoğrafik temsil

Büyük Buhran fotoğrafçısı Walker Evans'ın görüntüleri , Güney Gotik'in görsel tasvirini çağrıştırmak için sıklıkla görülüyor.

Bir diğer önemli Güney Gotik fotoğrafçısı sürrealist , yaklaşık 40 yıldır Amerika'nın Güneyindeki (özellikle Louisiana ) mezarlıkları, tarlaları ve diğer terk edilmiş yerleri fotoğraflayan Clarence John Laughlin'di.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder