11 Şubat 2020 Salı

ANDRE GİDE '' PASTORAL SENFONİ''

#AndreGide 📚 #Beethoven 🎼 #PastoralSenfoni 🎶




Orjinal adı "La Symphonie pastorale" olan "Pastoral Senfoni" Andre Gide'in 1919'da yayımlanan eseridir.

Pastoral kelimesi latince "Çoban''dan gelen doğa ile içiçe anlamında kullanılır. Çeşitli sanat türlerinde etkisini göstermiş mitolojik olayları asilzadelerin tabiat özlemini nakleder.

Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Andre Gide , Sainte-Beuve'ün Yaşam/Yapıt savında  olduğu gibi sanatçı ile eserinin muvazi yönde ilerleyen muharrirlerdendir. Kendi hayatından izler, ruh hali, düşünceleri eserlerinde muadildir. Andre Gide'in hayatı hakkında bilgi edindiğimizde dini bocalama içerisinde kaldığını fark ederiz.

Kitabın baş kahramanı olan Rahip, kendi eşi ve çocuklarından daha fazla ilgi gösterdiği bakıma muhtaç gözleri görmeyen bir genç kıza ihtimam gösterirken bunu ''Sürüde 99 koyun olsa kurdun kaptığı 1 koyunun peşinden giden çoban '' mantığıyla haklı bulmaya çalışır. Kendi ailesinden daha ziyade sunduğu anlayış neticesinde eşi ve çocukları ile arası açılırken, görme engelli genç kızla arasında başlayan aşk, kızın gözlerinin açılmasıyla biter. Aciz durumdayken kendini eğiten rahibe duyduğu aşk son bulur,  yanıldığını anlar ve onu istemez. Rahibin yaşadığı buhran ailesiyle arasında sevgi köprüsünün yıkılmasına neden olur.
Yazar gözlerin görmediği bir dünyaya müziğin verdiği ahengi Beethoven'ın Pastoral Senfoni ile sunmuştur.




ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR 📝

* Seven bir ruh, gönüllü olarak itaat etmekten mutluluk duyar; ancak hiçbir şey huzuru aşksız bir itaat kadar gölgeleyemez.

*  Ağlamak isterdim ama, yüreğim bir çölden daha çoraktı..

* Ne korkunç bir gecenin karanlıklarına dalıyorum.

* Eğer küçük çocuklar gibi olmazsanız, göklerdeki krallığa giremezsiniz.

* Ah! Zihnimdeki canavarlar ve hayaletlere kulak asmak yerine, gerçek hayattaki kötülüklerle yetinseydik zavallılığımız ne kadar katlanılır, hayat ne kadar güzel olurdu..

* Hayatta ilerleme kaydetmek demek, geçmişe birbirine benzeyen günler eklemekten başla bir şey değildir onun icin..

* Beyaz bütün tonların birbirine karıştığı en tiz noktadır, siyah bütün tonların birleştiği en bas nokta olması gibi.

* Bir adamın yüz kuzusu olsa ve içlerinden biri kaybolsa, adam diğer doksan dokuz kuzuyu dağda bırakıp kaybolanı aramaya gitmez mi?..

* İnsanoğlu bu dünyayı çirkinleştiren, kirleten, acı veren günahlar ve düzensizliklerden çok, güzelliği, refahı, düzeni ve ahengi sağlayan şeyleri hayal eder. Ruhumuzun buna daha çok eğilimi vardır ve bunu yaparken de beş duyumuz yol gösterir bize.

* Sanki sevgi kullanmakla tüketilecek bir şeymiş gibi; iyilikseverliği bile düzenine uydurur..

* Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler “bu işe yaramaz” dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder