30 Mayıs 2021 Pazar

GOETHE " WİLHELM MEİSTER'İN ÇIRAKLIK YILLARI"

#Goethe 📚 #WilhelmMeisterinÇıraklıkYılları 📖


Orjinal adı "Wilhelm Meisters Lehrjahre" olan "Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları"  Goethe'nin 1795'te basılmış ikinci romanıdır. 

Roman, Wilhelm'in burjuva bir iş adamının boş hayatı olarak gördüğü hayatından kaçmasını anlatır. Tiyatroda yaşadığı başarısızlıktan sonra Wilhelm, kendisini, ona rehberlik eden aydın aristokratlardan oluşan gizemli bir topluluğa adar. Roman, Shakespeare'in Hamlet eserinin analizini de içerir. 

Ambroise Thomas'ın Mignon adlı operası Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları'na dayanır. Wim Wenders'ın filmi The Wrong Move, romanın serbest bir uyarlamasıdır.



ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR 📝

* "Seni babası Kiş'in kaybolan eşeğini aramaya gidip bir krallık bulan Saul'e benzetiyorum."

"Bir krallığın değerini bilmiyorum ama hak etmediğim ve dünyada hiçbir şeye değişmek istemeyeceğim bir mutluluğa eriştiğimi biliyorum."

* Sahip olduğu şeyi idare edebilecek güce sahip olan herkes varlıklıdır.

* Dünya, içinde sadece dağlar, nehirler ve şehirler hayal edildiğinde çok boş geliyor. Ama bizimle aynı kafada olan birilerinin bir yerlerde olduğunu bilmek, onlarla bağımızı sessiz sedasız sürdürebilmek, şu dünyayı, bir insanlık bahçesine dönüştürüyor.

* İnsanın kendi yaşam öyküsü, karakteri demektir.

* Eğitimli insanların, aydın kişilerin en büyük hatası, bütün her şeyi bir fikre bağlayıp somut olana ya çok az değer vermeleri ya da onu hiç önemsememeleri.

* Güzel endamlı bir insanın görünümü nasıl hoşumuza giderse, anlayışlı ve mantıklı bir insanın varlığında kendisini hissettiren düzenleme de o kadar hoşumuza gider.

* Nişanlı bir koca gibi hükmetmez; sadece rica eder, sevgilisi de daha ricasını tamamlamadan onun ne istediğini sezmeye bakar.

* Sevgi imkânsız olan birçok şeyi gerçekleştirir

* Bilgili kadınlarla alay ediliyordu, yine eğitimli kadınlar da çekilmiyordu, herhalde bunca bilgisiz erkeği utandırmanın nezaketsizlik olduğunu düşündükleri için böyleydi.

* Bizi deliliğe en fazla yaklaştıran şey, kendimizi başkalarından ayırt etmektir ve ortak aklı kazandıracak tek şey, genel anlamda birçok insanla birlikte yaşamaktır.

* Bir araya gelmiş birçok insanın ve koşulun ortaya koyduğu hiçbir şeyin uzun süre bozulmadan kalamayacağı, ne yazık ki usuldendir.

* İnsan eski bir sevgiliyi olmadık bir zamanda karşısında bulmaktansa hortlak görmeyi yeğler.

* Masadan kalkan konuklar daha sonra her yemeğe bir kusur bulurlar

* Kendini kurtarmak ve benim için zorunlu ihtiyaç olana ulaşmak için düşünmem gereken yetetince şey var.

* Zeki insan en iyi eğitimi seyahatlerde alır.

* Şuan içinde bulunduğum duruma istinaden

İnsanı tehlikeli bir duruma en fazla sokan şey, nasıl hissedip düşündüğüne ve hazırlıklı olmadığına bakmaksızın, büyük bir değişikliğin, dış koşullar nedeniyle içinde bulunduğu duruma etki etmesidir. Bundan sonra biri bitmeden başka bir devir başlar ve insan bu yeni duruma henüz hazırlıklı olmadığını ne kadar az fark ederse, yaşadığı çelişki o kadar büyük olur.

* Bu fani dünyada bizimle birlikte esenlik içinde yaşadıkları sürece insanın dost ve akrabalarını nasıl duyarsız biçimde ihmal ettiği ve ancak bu güzel ilişki ortadan kalktığı zaman bu ihmale pişman olduğu gerçeğini derinden hissediyordu.

* Büyük bir eylem, onu taşımaya yeterli olmayan bir ruha yüklenmiş.

* Kibir hem erdemlerimizi hem de hatalarımızı olduklarından daha önemli gösterir.

* İnsan dostlarına sahip çıkmak için şıkırdayan madeni paraların dışında, birçok imkâna sahiptir.

* Babası ölmeden önce Hamlet'in karakterini yansıtan bütün işaretleri inceledim. Bu üzücü olaydan ve sonraki korkunç gelişmelerden bağımsız olarak bu ilginç genç adamın nasıl biri olduğunu, bu olaylar yaşanmamış olsa, nasıl biri olabileceğini fark ettim.

* Yetenekler de erdem gibidir: Kendileri adına sevilmeli ya da tamamen bırakılmalıdırlar. Buna karşın her ikisi de gizlice icra edilebilen tehlikeli bir sırmış gibi tanınır ve ödüllendirilir.

* Her insan sınırlıdır ve başkalarını da kendisi gibi yetiştirmek ister. Bu nedenle geleceği, herkesi kendi özgürlüğüne göre yetiştiren kaderin elinde olana ne mutlu!

* Bir kitleye insani olan her şeyi verebilmek, mutluluğu ve üzüntüyü, bilgeliği ve budalalığı, hatta saçmalığı ve ahmaklığı uyandırıp sarsmak ve uyuklayan iç dünyalarını özgür, capcanlı ve saf eylemlere dönüştürmek ne güzel olmalı

* Bir sanatçının kaba bir maddeden bir biçim yaratmak istemesi gibi, herkesin mutluluğu kendi elindedir. Her şeyde olduğu gibi, sanatta da bu böyledir; bize doğuştan verilmiş olan şey sadece yetenektir, onu öğrenmek ve özenle uygulamak gerekir.

* Birçokları, dünya nankördür der, onun için doğru bir şey yapıldığı takdirde nankörlük ettiğine tanık olmadım.

* ..bütün yaşama sevincini tamamen terk etmiş, ölümlü insanın bütün yaşamını ve varlığını bir hiç, acı dolu bir toz zerreciği olarak ilan etmiş insanlar yok mudur? Etkili insanların kişilikleri ruhunu kıpırdatsaydı, duygudaş bir ateş göğsünü ısıtsaydı, gırtlağından çıkan sesler, dudaklarından dökülen sözler kulağa sevgi dolu gelseydi, kendi içinde kendini yeterince hissetseydin, o zaman kendini başkalarında hissedebilmek için mutlaka yer ve fırsat kollardın.

* "İyi döşenmiş ve düzenli evlerde yaşayan çocuklar, sıçanlar ve fareler gibi, bir duyguya sahiptirler"...

"Yasak şekerlere ulaşabilecekleri her aralık ve delik dikkatlerini çeker, bunu, çocukluktaki mutluluğun büyük bölümünü oluşturan, hazla karışık gizli bir korkuyla tadarlar.

* Babam, sadece ender zevklerin insanlar için değerli olabileceğini, cicuklaryve yaşlılarınsa her gün karşılaştıkları güzelliklerin değerini bilmediğini iddia ediyordu.

* Genellikle sıkıntılı duygularla aşılmaz gördüğümüz engelleri halimizden hoşnut olduğumuz bir zamanda hatırlamak, şimdi başardıklarımızı, eskiden bize imkansız gelenlerle karşılaştırmak öyle hoş ki.

* Eski zamanları ve eski zararsız hataları özellikle mutluluğun doruğuna ulaştığımız, oradan çevremize ve geride bıraktığımız yola bakabildiğimiz bir anda hatırlamak güzel bir duygu..

* Kesemize para olarak girmeyen, yakınımızdaki mülke sahip olmamızı sağlamayan her şey yararsız mıdır




#JohannWolfgangGoethe 📚

Goethe, 28 Ağustos 1749 tarihinde Almanya'nın Frankfurt kentinde doğdu. Roman dışında, hikaye, masal ve şiir türlerinde birçok kitap kaleme aldı. Alman yazar 22 Mart 1832 tarihinde vefat etti. Doğduğu ev ''Goethe Evi'' adıyla müze haline getirilmiştir.

Johann Wolfgang Goethe 📚 

Faust, 1769-1831.

Yeni Şarkılar (Neue Lieder), 1769

Sesenheim şarkıları, 1770

Demir Elli Şövalye, 1773 

Genç Werther’in Acıları, 1774

Tanrılar, Kahramanlar ve Wieland, 1774

Clavigo, 1774.

Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları, 1795

Hermann’la Dorothea, 1796

İtalya Seyahati

Gönül Yakınlıkları

Doğu-Batı Divanı

Otobiyografi: Gerçek ve Şiir: Kendi Hayatımdan





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder