23 Mayıs 2021 Pazar

VİCTOR HUGO "BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ"

 


#VictorHugo 📖 #BirİdamMahkumununSonGünü 

Victor Hugo’nun Paris’teki ünlü Greve Meydanı’nda gerçekleştirilen bir idama tanıklık etmesi sonrasında 1829 yılında kaleme aldığı ‘"Bir İdam Mahkumunun Son Günü" 19. yüzyıl Fransa'sını gerçekçi bir biçimde ele almasıyla hem tarihi hem siyasi hem sosyolojik bir kaynak olarak değerlendirilir.

İdamı bekleyen bir mahkûmun dilinden yazılmış günce niteliğindeki kitap; ölüm korkusu ve merhamet duygularını, hayatının sonuna yaklaşan bir insanın ruh halindeki değişimleri, gelgitleri başarılı bir şekilde ortaya koymasıyla psikolojik bir roman olma özelliği de taşımaktadır.

Hapsedilmeden önceki yaşamına yabancılaşan, hayatını bağladığı insanların da ona yabancılaştığını fark eden mahkumun duygu ve düşünceleri, pişmanlıkları kendi dilinden aktarılmıştır. Mahkumun son kertede insanlar hakkındaki düşünceleri çarpıcı bir şekilde aktarılırken, içinde 

 son ana kadar devam eden bir umut ve bu umudun içine hapsolup sık aralıklarla da ayyuka çıkan şiddettli bir korku mevcuttur. 

Yazar, insan hayatının son aşaması olan ölüm öncesi yaşanan ikilemleri, pişmanlıkları, huzursuzlukları, geride kalan boşlukları ve eksiklikleri tüm çıplaklığıyla kaleme almıştır.


#altınıçizdiğimsatırlar 📝

* İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar.

* Tıpkı uyurken rüya görenler gibi her şeyi oluruna bıraktım.

* Dünyada sadece tek bir varlığı sevmek, onu bütün kalbiyle sevmek ve karşınızda durup size bakar, cevap verir, konuşurken, sizi tanımadığını fark etmek! Sadece onun tesellisine ihtiyaç duymak ve bunu yapması gerektiğinden habersiz olan tek kişi olduğunu anlamak!

* Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim!

* Bütün toplumun içinde senin gibi kendini farklı hisseden bir adam (kadın) var.

* Kulaklarımda son düşüncelerimin mırıltıları âdeta bir orgun uğultusu gibi yankılanıyor.

* İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.

* Onu ilk başta büyük bir heyecanla, ardından dikkatle, sonra da özveriyle dinlediğime pişman oldum.

* Öfke ve şaşkınlıkla kendimi kımıldayacak ya da bağıracak gücü bulamayan, gömülmeyi bekleyen bir uyurgezer gibi hissediyordum.

* Bir hapishanede olmak ne büyük bir alçalma! Burada her şeyi kirleten bir zehir var.

* Gördüğümü sandıklarım boş ve çırpınan beynimin bir hayali, bir buguydu. Macbeth'e yaraşır bir hayal!

* Rüya, hayal ya da gerçeklik, bir duygu beni zamanında uyarmasa çıldıracaktım.

* Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybı olduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.

* Kendi deyişleriyle bana ağır muhabbeti, argo konuşmayı öğretiyorlar. Bu, genel konuşma diline iğrenç bur tümör, bir siğil gibi eklenmiş bir dil.

.....

Bu dili konuştuklarını duyan biri kendisini sanki karşısında bir paçavra yığını silkeleniyormuş gibi kir ve toz içinde kalmış hisseder.

* İçinde işe yarayan tek şeyin şu cümle olduğu bir kitap okuduğumu hatırlıyorum, insanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.

* Geleneklerin yozlaşmasını sanatın çöküşü izler.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder