2 Aralık 2019 Pazartesi

SANATSAL MİSKİNLİK '' OBLOMOV'' İVAN GONÇAROV

#İvanGonçarov 📚 #Oblomov 📖


İvan Gonçarov, dünya edebiyatının önemli yapıtlarından biri olan Oblomov’u 1857’de kaleme almıştır. Eser edebiyat dünyasındaki öneminin yanı sıra rus toplumuna özgü tembelliği bir sanat haline getiren Oblomov  tiplemesiyle toplumun içine karışmış “Oblomovluk” sözcüğünü günlük dile kazandırmıştır. Oblomov, 19. Yüzyılın başında gerçekleşen toplumsal, kültürel, siyasal değişikliklere  ve yeniliklere ayak uyduramayan birçok Rus insanının karakteristik özelliğinin aynasıdır. Oblomov, ruhundaki derinliğe, asalete, dürüstlüğe, iyi niyet ve özverili karakterine rağmen hayata tutunamayışın trajik hikayesidir.  
İlya İlyiç Oblomov, babasından kalan arazisini kâhyasına devrederek şehre göçmüş hiçbir iş yapmadan köyden gelen parasıyla tembel bir hayat sürmüş, yıkılmakta olan bir toplum düzeninin, Rus derebeyi sınıfının çocuğudur. Ailesi tarafından donanımlı ancak tembel yetiştirilmiş, üşengeçliği yüzünden sevdiği insanı kaybetmeye bile razı olmuştur.
Oblomov, hayatını değiştirmek için sürekli planlar yapar  ama o planları uygulamaz.
Onun için gerekli her şeyi yapmaya hazır insanlar vardır çevresinde. Oblomov’daki kişilik özellikleri hem genetik, hem de yetiştirilmesinin sonucudur. Uyuşuk hali ciddi eyleme girişmekten onu hep alıkoyar. Beceriksizliği; bir işe girişme kararlılığı gösterdiği durumda bile nereden başlayacağını ve nasıl başarıya ulaşacağını bilemez hale düşürür. Hiçbir şey yapmayan ve her konuda başkalarına güvenen Oblomov, sonuçta tembel, uyuşuk ve iradesiz bir insan olmuştur. 
Romandaki karakterler Oblomov’un kişiliğinin yansıtılmasında aracıdır. Uşağı Zahar; Oblomov’un beyliğinin, çocukluk arkadaşı  Ştolts; dostluk anlayışının, sevdiği kadın Olga; duygu dünyasının, karısı Agafya Pşenitsina; seçimlerinin, komşusu Taranteyev; dış dünyayla bağlantısının tasviridir. 
Oblomov’un günlük  yaşamı son derece durağan, uyuşuk, sorumluluklardan uzak bir hayattır. Oblomov çok az okur, olabildiğince az kişiyle görüşür, sık sık uşağı Zahar’la tartışır ve hırkası üstünde sürekli uyuklar.
Rusya topraklarında yozlaşmış kişisel özellikler, kalıtsal bir hastalık gibi kuşaktan kuşağa geçer. Karanlık, Rusya’nın üzerine çökmüş tembelliği ve uyuşukluğu simgeler. 
Oblomov, devrim öncesi Rusyasının ruh halini, derebeyi ve burjuva kültürünü başarılı biçimde yansıtır.

#Gonçarov 📚 #Oblomov 📖



ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR :


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder